Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, Diyarbakır’da “Terörsüz Türkiye Buluşması” toplantısında konuşarak, “Gelin ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonunu yalnızca izleyenler olmayalım, bu vizyonun mimarı, birer ihya neferi olalım.” iletisini verdi.
MÜSİAD tarafından yönetim kurulu üyeleri, 84 şube ve temsilcilikten liderlerin iştirakiyle Diyarbakır’da “Terörsüz Türkiye Buluşması” toplantısı düzenlendi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİLAH BIRAKMASI YOLDAŞLIĞIMIZIN TEKRAR DİRİLİŞİDİR”
Özdemir, Türkiye’nin yarım asra yakın müddettir yalnızca bir güvenlik sorunuyla değil, birliği, dirliği, kardeşlik hukukunu ve ortak geleceği dinamitleyen bir fitneyle gayret ettiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
Bu çaba toprağa verdiğimiz aziz şehitlerimizin canını bizden almakla kalmadı; tıpkı vakitte bu bereketli coğrafyanın kalkınma umutlarını, milletimizin refah hayallerini ve en acısı, ciğerparelerimiz olan çocuklarımızın geleceğini de maksat aldı. Lakin hamdolsun bugün, milletimizin sarsılmaz feraseti, devletimizin dirayeti, güvenlik güçlerimizin emsalsiz fedakarlığı ve bölgemizde yükselen o güçlü sağduyu sayesinde tarihi bir kavşağı geride bırakıyoruz. Terör örgütünün silah bırakması ve kendini lağvetmesi, sırf bir örgütün tükenişi değil, asırlardır ilmek ilmek ördüğümüz kardeşliğimizin, akrabalığımızın, yoldaşlığımızın tekrar dirilişinin de muştusudur.
“BİZ TEK MİLLETİZ”
Unutmayalım ki biz tek bir milletiz. Bu necip halk, bu topraklarda bin yıldır yalnızca komşu olmadı, birbirine kız verdi, oğul aldı, dünür oldu, kirve oldu. Hepsinden öte, birebir safta can yoldaşı oldu. Tıpkı sofra etrafında halkalandı, birebir taziyede omuz verdi, birebir hilal uğruna birlikte şehadete yürüdü. Biz, bahtı bir kıblesi bir tarihi bir olan bir milletiz. Ortamıza nifak tohumları ekmeye çalışanlar, medeniyetimizin harcını karan bu bağların derinliğini ve kudretini asla anlayamadılar. İşte bugün terörün bitişi, bu kardeşliği maksat alan karanlık senaryoların da ebediyen çöküşüdür.
85 MİLYONUN ORTAK ZAFERİ
Bu muvaffakiyet Sayın Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde tecelli eden siyasi iradenin, devlet aklının sabırlı ve kararlı stratejisinin, toplumumuzun vicdan sahibi kanaat liderlerinin uğraşlarının ve en kıymetlisi bu aziz milletin bir bütün olarak gösterdiği metanetin ortak yapıtıdır. Bu zafer, tek bir kesitin değil, 85 milyonun ortak zaferidir. Ülkemizin bu uğraşta direkt ve dolaylı harcadığı kaynak 2 trilyon doları aşıyor. Bu sayı, kolay bir ekonomik maliyet değil, bereketli topraklardan fışkıracak zenginliğin, yalnızca bölge beşerinin değil, bütün bir milletin sofrasından çalınması demektir.
“YÜZLERCE GAP İNŞA EDİLİRDİ”
Bugüne dek harcanan kaynaklarla bu topraklara yüzlerce GAP ayarında proje inşa edilebileceğine işaret eden Özdemir, “Fırat’ın ve Dicle’nin rahmetini yalnızca tarlalara değil, fabrikalara ve yeni istihdam kapılarına dönüştürebilirdik. Bugün ülkemizin gayrisafi yurt içi hasılası 3 trilyon doları aşabilir, kişi başına ulusal gelirimiz ise 30 bin dolar düzeyinin üzerine çıkabilir, ülkemizi bu devasa kaynakla dünyanın birinci 10 iktisadı ortasına taşıyabilirdik. Bu tablo, Türkiye’nin gelecek yüzyıldaki en büyük büyüme atağının başlangıç noktasıdır, en büyük gizli hazinesinin yerini işaret eden bir yol haritasıdır.” diye konuştu.
“ÇÖZÜLMESİ GEREKEN YAPISAL BİR SORUN”
“Ürettiğimiz her 100 liralık ulusal gelirin neredeyse yalnızca 5 lirası bu topraklardan çıkarken, sanayi üretimindeki hissesi yüzde 3’ün, ihracattaki hissesi ise yüzde 1,4’ün altına inmiştir.” tabirlerini kullanan Özdemir, bu tablonun bir baht olmadığını, çözülmesi gereken yapısal bir sorun olduğunu vurguladı.
Özdemir, bu toprakların Mezopotamya’nın kalbinde yer almasına karşın ziraî üretimdeki hissesinin potansiyelinin çok altında, yüzde 13 düzeyinde kaldığını lisana getirerek, bölgenin değer biçilmez bir genç nüfus hazinesine sahip olduğunu kaydetti.
“‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ VİZYONUNUN MİMARI, BİRER İHYA NEFERİ OLALIM”
Artık şaha kalkma vakti olduğunu belirten Özdemir, şöyle devam etti:
Bu devasa kaynağı teröre karşı savunmada değil, kalkınma için taarruzda kullanma vakti gelmiştir. Açılan bu yeni kapı, yalnızca Türkiye için değil, Irak, Suriye ve tüm komşu coğrafyamız için de bir umut ışığıdır. Bu tarihi dönemeçte MÜSİAD olarak bir sorumluluk üstleniyor ve buradan tüm Türkiye’ye bir davette bulunuyoruz. Başta iş dünyamızın çatı kuruluşları olmak üzere, tüm sivil toplum örgütlerimize, sendikalarımıza, odalarımıza sesleniyoruz. Gelin, ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonunu yalnızca izleyenler olmayalım, bu vizyonun mimarı, birer ihya neferi olalım. Gelin, bu tarihi sorumluluğu birlikte omuzlayalım. MÜSİAD olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız ve birinci adımı buradan atıyoruz.
“EKONOMİK VE TOPLUMSAL KALKINMA İÇİN BUGÜNDEN İTİBAREN ALANDA OLACAĞIZ”
Bölgede yürütecekleri çalışmalara ait bilgi veren Özdemir, “Vakit kaybetmeden bölgedeki şubelerimizle ekonomik ve toplumsal kalkınma için özel bir çalışma kümesi kurarak, bugünden itibaren alanda olacağız.” diyerek, şunları kaydetti:
Bölgedeki tüm ticaret ve sanayi odalarıyla, organize sanayi bölgeleriyle ve tarım kooperatifleriyle yakın bağlar tesis ederek sanayi ve tarım alanında kalkınma ismine süratle sonuca gidebileceğimiz alanları belirleyeceğiz. MÜSİAD bünyesinde kurduğumuz ‘Müstakil Teşebbüs Sermayesi Fonu’ ile bölge özelinde girişimcilik ekosistemine dayanak vereceğiz. Bölgenin potansiyel arz eden ve kalkınmasında lokomotif tesiri yapacağına inandığımız tarım, turizm ve ticaret başta olmak üzere öncelikli bölümlere ait 16 kesim şuramız iş geliştirme çalışmalarına başlayacak.
Bölgenin en büyük gücü olacak gençlerin istihdamını sağlamak ve eleman gereksinimi duyulan dallara ait meslek liselerini merkeze alarak, bölge şubelerimizle birlikte hamilik programları tasarlayacağız. MÜSİAD olarak bu sürecin sivil hayattaki en büyük takipçisi ve destekçisi olmaya devam edeceğiz.
News
