DOLAR 42,5147 0.02%
EURO 49,5787 -0.04%
ALTIN 5.797,070,78
BITCOIN 3873501-1.51742%
İstanbul
14°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Kahramanmaraş’ta 150 kişinin öldüğü sitenin müteahhidi tahliye oldu: Reddi hakim istendi

Kahramanmaraş’ta 150 kişinin öldüğü sitenin müteahhidi tahliye oldu: Reddi hakim istendi

ABONE OL
Mart 19, 2025 05:24
Kahramanmaraş’ta 150 kişinin öldüğü sitenin müteahhidi tahliye oldu: Reddi hakim istendi
0

BEĞENDİM

ABONE OL
DHA

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 150 kişinin yaşamını yitirdiği Palmiye Sitesi’ne ilişkin açılan davada, 1’i tutuklu, 1’i firari 3 sanığın “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla yargılandığı dava, 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya, tutuklu müteahhit Ali Babaoğlu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, tutuksuz sanık jeoloji mühendisi Ömer Tarakçıoğlu ve müşteki avukatları salonda hazır bulundu. Ancak daha önce tahliye edilen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan firari sanık Hacı Mehmet Ersoy duruşmaya katılmadı.

MAHKEMEYE “REDDİ HAKİM” BAŞVURUSU

Duruşmanın başında mahkeme başkanı, müştekiler ve avukatları tarafından reddi hakim talebi içeren dilekçenin sunulduğunu belirterek, usul gereği tarafların bu konudaki görüşlerini alacaklarını ifade etti.

“KENDİ İHTİYAÇLARINI BÖREMEYEN BİRİ NASIL KAÇAR”

Depremde yakınlarını kaybeden Semra Dinçtürk, mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini savunarak reddi hakim talebinde bulundu. Firari sanık Hacı Mehmet Ersoy’un 26 Aralık 2024’te tutuklandığını, ancak Ocak’ta alınan sağlık raporuyla tahliye edildiğini hatırlatan Dinçtürk, şu sözlerle tepkisini dile getirdi:

Ben hayatımda ilk defa bir mahkeme salonuna giriyorum. Hukuktan uzak bir insan olarak bile sanığın bu süreci kaçış için kullanacağını öngörebiliyorken, yıllardır bu mesleği yapan sizler nasıl olur da bunu göremediniz? Adli kontrol şartıyla tahliye edilen biri nasıl firar eder? Kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı öne sürülen bir sanık nasıl kayıplara karışır? Ortada açık bir ihmal var. Bu nedenle sadece sanık değil, yargılama sürecini yöneten heyetin de tarafsızlığını sorguluyorum ve reddi hakim talep ediyorum.

“SANIK NEREDE HAKİM BEY”

Müştekilerden İrem Türkmener Karslı da Hacı Mehmet Ersoy’un nasıl alındığı belli olmayan bir raporla tahliye edildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

Sanık şu an nerede, hakim bey? Bu mahkemeye güvenebilir miyiz? Ersoy’un tahliye edilmesine neden olan sağlık raporunun detaylarını talep ediyorum. Mini mental test sonuçları, günlük yaşam aktiviteleri testi neden raporda yer almıyor? Bunları kim getirecek bilmiyoruz ama belli ki kaçan kaçmış, giden gitmiş. Umarım bu gece rahat uyuyabilirsiniz, hakim bey.

“BEN RAPOR ALAMADIM, AMA O ALDI”

Depremin ardından 17 saat enkaz altında kaldığını belirten öğretmen Emine Özcan ise, firari sanığın demans raporu almasını eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:

Davanın başlarında tüm sorulara net cevap verebilen birinin bir anda demans hastası olarak tahliye edilmesi mümkün mü? Ben bir öğretmenim, enkazdan çıkarıldıktan sonra sol kolumu hissedemez hale geldim. Heyet raporu almak için başvurdum ama doktor ‘Görünürde bir şeyin yok’ diyerek beni geri gönderdi. Ben rapor alamadım ama o, kaçmadan önce demans raporu alabildi! Mahkemenin tarafsız olduğunu düşünmüyorum ve reddi hakim talep ediyorum.

Mahkeme heyeti, reddi hakim taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.

“HAPİSHANEDE YATAMAZ DEDİĞİNİZ ADAM KAÇTI”

Müşteki avukatlarından Gülsüm Özdoğru, Hacı Mehmet Ersoy’un tahliyesine neden olan raporun şaibeli bir rapor olduğunu ifade etti. Reddi heyet talebinde bulunan Özdoğru, şunları söyledi:

Herkes bu adamı gözüyle gördü sanık sandalyesinde oturdu, avukat ‘Nurhan hamım’ dedi ama kendisi ‘Nurten’ dedi. Yani 23 yıl öncesini hatırlayan, size ‘Efendim’ diye hitap etmesini bilen burada saatlerce oturup tuvalete dahi gitmeyen, kafeteryaya tek başına yürüyerek gidip neşeyle çayını içen adam. Turp gibiydi. 2’nci duruşmada tutuklandıktan sonra da birden bire kocamış bu adam. Bunu gözle gördüğümüz halde siz vicdani kanaatinizle kabul etmediniz sayın başkanım. Siz bu adamı gördünüz, 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi SEGBİS görüntülerine bakarak ‘Bu adam demans değil’ deyip itirazımı kabul etti ama ne işimize yaradı, sanık nerede? İlgili kanunda hükümlüler için maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama hali adli tıp kurumundan alınan bir raporla ki biz bunu talep ettik ama siz reddettiniz. Ya da Adalet Bakanlığı’nca belirlenen bir hastaneden alınan ve adli tıp kurumundan onaylanan bir raporla bu maddeden yaralanabilir. Üstelik enkazdan çıkanları defalarca adli tıp raporu için adli tıptan rapor almaya gönderen bir heyet, sanığın 10 günde adli tıptan bile olmayan rapora göre tahliye ettiniz. Bu insanlardan alıyorsunuz ama sanıktan almıyorsunuz. Nasıl tarafsız olduğunuzu düşünebiliriz bu durumda. Bu saatten sonra sanık hakkında ölü raporu dahi getirseler fethi kabir talebinde bulunacağım. Kandırılmışsınız sayın başkan, sayın heyet. ‘Hapishanede yatamaz’ dediğiniz adam kaçtı. Bu rapor sadece mahkemeyi yanıltmaya yönelik hazırlanmış bir rapordu.

Müşteki avukatları savunma yaptığı sırada sanık avukatları müdahale edince müştekiler ve sanık avukatları arasında gerginlik yaşandı. Bu sırada firari sanık Hacı Mehmet Ersoy’un avukatı Ahmet Saka, müştekilerden Merve Mislina Akçöp’e “Kes sesini” dedi. Saka’nın bu sözleri üzerine Akçöp, “Kim oluyorsun, acısı olanlara nasıl bağırabiliyor. ‘Kes sesini’ diyor bana. Sen kes sesini. 5 tane canını kaybetmiş birine ‘Kes sesini’ diyemez. Ben konuşacağım sen sesini keseceksin” dedi.

Mahkeme başkanının araya girmesiyle gerginlik sona ererken, sanıklar Ali Babaoğlu ile Ömer Tarakçıoğlu da savunmalarında suçlamaları reddetti.

Duruşma sonunda mahkeme heyeti, müştekiler ve avukatların reddi heyet taleplerini görüşülmek üzere bir üst mahkemeye gönderilmesine karar verip, davayı 12 Haziran tarihine erteledi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r