Ankara’da yaşayan ve Sincan eğitim Araştırma Hastanesinde nöbetçi memur olarak çalışan 38 yaşındaki Muhammed Musa Akkoç, annesinin darbe teşebbüsü olduğunu haber vermesi üzerine hain darbe teşebbüsüne karşı sokağa çıktı.
Önce Sincan Lale Meydanı’na ulaşan Akkoç, daha sonra meydanda toplanan kalabalıkla bir arada Genelkurmay Başkanlığı önüne gitti.
ÜZERİNE AÇILAN ATEŞLE YARALANDI
Genelkurmay Başkanlığı binasına giren ve binanın ikinci katında darbeci askerlerle karşı karşıya kalan Akkoç, üzerine ateş açıldığını görünce siper aldı.
Darbeci askerin açtığı ateşle yaralanan Akkoç’un sol gözünün altından girip boynunun sağ tarafından çıkan kurşun, nefes borusunu, gırtlağını ve lisanını parçaladı.
3 OPERASYON GEÇİRDİ
Merdivenlerden kaçarak bina dışına çıkan Akkoç, etraftaki vatandaşlar tarafından hastaneye ulaştırıldı.
Burada tedavisine başlayan Akkoç, 3 operasyon geçirdi.
“ARKADAŞLARDAN BİRİNİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE TEKRAREN ATEŞ EDEREK VURDULAR”
Akkoç yaptığı açıklamada, annesinin darbe teşebbüsünü haber vermesinin akabinde evvel Sincan Lale Meydanı’na daha sonra ise Genelkurmay Başkanlığı binası önüne gittiğini söyleyerek, “Binanın içerisinde odalara baktık, darbeci hainleri arama çalıştık. Birinci katta kimseyi bulamayınca ikinci kata çıktık. İkinci katta hiç tanımadığım ancak orada tanıştığım ve gayret verdiğim kardeşlerimle bir arada araştırma yaparken camlı bir kapı açıldı ve oradan ateş açmaya başladılar.
Daha sonra biz orada 4 kişi kaldık, öbür arkadaşlar merdiven tarafında oldukları için kaçabildiler. Daha sonra arkadaşlardan birini benim gözümün önünde tekraren kere ateş ederek vurdular. Daha sonra şehit olmuş olmasına karşın tekmelediler. Ben bunları gördüm ve yere yattım. Baya bir orada kalmışım, daha sonra kamera kayıtlarından gördüm” dedi.
“DALGA GEÇER ÜZERE KELİME-İ ŞEHADET GETİR DEDİ”
Üzerlerine açılan birinci ateşten 15-20 dakika sonra darbeci askerin yanına gelerek ateş ettiğini tabir eden Akkoç, “Ben orada ne olacağını çok merak ediyordum. Ne olacağını hiç bilmiyoruz. Ben yalnızca vurulan kardeşimi gördükten sonra kelime-i şehadet getirdim. Hiçbir sebep yokken geliyor bana ve ateş ediyor.
Ateş ettiğinde ben tekrar bir şey anlayamadım. Gözlerim kıpkırmızı oldu. Toplam 2,5-3 saniyelik o süreçte birçok şey düşündüm. Hayallerim, yarın için planlarım, çocuklarım ve ailem vardı. Hepsinden şehadet için vazgeçebiliyorsunuz fakat çocuklarım vardı sorusuna bir karşılık veremiyorsunuz.
‘Yapmayın, hepimizin çoluğu çocuğu var’ dedim. O da dalga geçer bir ses tonu ile ‘sen kelime-i şehadet getir’ dedi. O denli dalga geçer biçimde söyledi ki tanım bile edemiyorum. Ben de bunu söyledikten sonra ateş edeceğini düşünerek, oradan kalktım ve merdivene yanlışsız koşmaya başladım. Ardımdan ateş ettiler ve kovaladılar lakin bir halde çıkışı bulabildim” sözlerini kullandı.
“MÜCADELEMİZİN BOŞA GİTMEMESİNE ÇOK MEMNUN OLDUK”
Kurşunun sol elmacık kemiğinden girdiğini ve boynunu sağ tarafından çıktığını aktaran Akkoç, lisan, lisan kökü, soluk borusu ve yemek borusunda tahribat meydana geldiğini ve sıhhatine kavuşabilmesi için 3 operasyon geçirdiğini kaydetti.
Darbenin başarılı olmadığını 3 gün sonra öğrendiğini belirten Akkoç, “İlk öğrendiğimde çok memnun oldum. Evlatlarımız, milletimiz ve vatanımız ismine verdiğimiz gayretin boşa gitmemesinden ötürü çok mutluluklar yaşadık. Bu günlerde de verdiğimiz uğraşın sonucunu yaşıyoruz” sözlerini kullandı.
News
