İşletmeci Mehmet Şirin Sukut, eşi Menduha Sukut ve 3 çocukları 30 yıldır Diyarbakır’da tatlıcı dükkanı işletiyor.
Şeker pancarı kullanılarak üretilen glikozuz tatlılar buradan alınarak iftar sofralarını süslüyor.
Bu sağlıklı ve lezzetli tatlılar, hem yerel halk hem de çevre ilçelerden gelen vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor.
TATLICININ ÖNÜNDE UZUN KUYRUKLAR OLUŞUYOR
İftar saatlerine yakın Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinde bulunan dükkanın önünde oluşan uzun kuyruklar, tatlıların ne kadar popüler olduğunu gözler önüne seriyor.
Ayrıca, bölgedeki diğer esnaf da bu tatlıcıdan toptan tatlı alarak kendi dükkanlarında satışa sunuyor.
Vatandaşlar, özellikle Ramazan ayında iftar sofralarını süsleyen bu tatlıları almak için başka ilçelerden geliyor.
“30 YILDIR AYNI TATLI”
Tatlı işletmecisi, 30 yıldır bu işi sürdürdüğü, bu geleneği, kaliteli malzemeler ve geleneksel yöntemlerle yaşatmaya devam ettiğini söyledi.
ŞERBETİ, ŞEKER PANCARINDAN YAPILIYOR
İşletmeci Mehmet Şirin Sukut, “3 tane un kullanıyoruz ve şekerimiz Elazığ’dan geliyor. Yağımız hakikidir, memnunuz, 30 yıldır aynı yağı kullanıyoruz. Şerbeti şeker pancarından kendi ellerimle yapıyorum. Bağlar, Lice, Kayapınar, Çınar’dan gelip alıyorlar. 10 kişi buradan geçimini sağlıyor. Çiğköfteci, lokantacı gibi işletmeciler gelip buradan toptan tatlı alıp satıyorlar. Onlar da ekmek kazanıyor, biz de. 6 kişilik bir aileyiz, hepimiz burada çalışıyoruz. Ramazan ayında işlerimiz çoğalıyor. Uzaklardan da geliyorlar. 3 çeşit un kullanıyoruz. Şerbetini ben ve kocam kendimiz hazırlıyoruz. Bizden toptan alıp her semtte, yerde satıyorlar. İftar saatine yakın yoğunluk oluyor vatandaşlarda gelip tane şeklinde alıp evlerine götürüyor.” dedi.
“40 YIL ÖNCE YEDİĞİM TAT İLE AYNI”
Bağlar ilçesinde seyyar satıcılık yapan Orhan Yaprak da buraya kadar gelip toptan halka tatlı aldığını söyleyerek şöyle konuştu:
Çiğköfte ile beraber götürüp sokakta satıyorum. 40 sene önce çocukken yediğim tatlı ile bire bir aynı tatlıyı yapıyor. Gelip alan bir daha gelip alıyor bağımlılık yapıyor.
News
