Marmaray Süreyyapaşa İstasyonu’nda, Deniz Eroğlu, iki çocuğuyla trene binerken 19 yaşındaki Zehra A. ile yer verme nedeniyle tartıştı.
Eroğlu’nun, Zehra A.’ya “Çekil, çocuklarımla geçemiyorum” dediği, akabinde başörtüsüne yönelik hakaret ettiği argüman edildi.
YUMRUKLA SALDIRDI
Tartışma sırasında E.D., Zehra A.’nın ağladığını görerek Eroğlu’na müdahale etti ve yumrukla burnunu kırdı.
Trenden inen taraflar platformda tartışmayı sürdürdü.
Eroğlu’nun korkan çocuklarını bayan yolcular sakinleştirdi, olay cep telefonuyla kaydedildi.
OLAY TOPLUMSAL MEDYADA REAKSİYON ÇEKTİ
İhbar üzerine gelen polis ve sıhhat grupları burnu kırılan Eroğlu’nu hastaneye kaldırıldı.
Şüphelilerden İbrahim Aktan özgür bırakılırken, olay toplumsal medyada tartışma yarattı.
“KIZA ZORBALIK YAPTI”
Olayın akabinde kamuoyunda büyük reaksiyon çeken ve ‘mavi gömlekli’ olarak anılan İbrahim Aktan, yaşadıklarını Hürriyet’e, anlattı:
Mimarlık öğrencisiyim. Okuldan meskene gitmek için Marmaray’a binmiştim. Bostancı’da o baba çocuklarıyla trene binmeye hazırlanıyordu. Kapı önünde 17-18 yaşlarında bir kız vardı. Adam girer girmez kıza yüksek sesle ‘Sen niçin orada durup beni engelliyorsun?’ diye yüklendi.
Ama yan taraf bomboş, oradan basitçe geçilebilirdi. Kız ‘Afedersiniz abi’ dedi. Buna karşın adam devam etti. Kapı kapandı, yolculuk başladı. Sözleri hakarete dönüşmeye başladı. Etraftakiler de rahatsız oldu kıza bu türlü yapılmasından. Mırıldanmaya başladılar. Kız da titreyerek ağlamaya başladı.
“AYIRMAYA ÇALIŞTIM”
O yumruk atan şahıs da ‘Niye bu tonda konuşuyorsunuz?’ diye uyardı. Çocuklu baba ile tartışmaya başladılar. Sarışın bir bayan da uyaran adama ‘Sen niçin karışıyorsun?’ deyince ben de dayanamadım. Kızın üzerine çok gidiyorlardı, müdahil oldum. Yalnızca kelamlı ihtar yaptım, o adamın vuracağını hiç düşünmemiştim.
Kapı açılır açılmaz o adam döndü yumruk attı, başka adamın burnu patladı. Ayırmak için ortaya birinci ben girdim, yumruk atanı da ittim. ‘Çocuklar var, ne yapıyorsunuz?’ dedim. Sonra yumruk yiyen adam ‘Senin yüzünden bu türlü oldu’ diyerek bütün okları benim üstüme çevirdi.
“KESİNLİKLE VURMADIM İMAJLAR VAR”
Beni itti, ben de ‘Ne alakası var’ diyerek onu yalnızca ittim. Katiyetle vurmadım. İmajlar var. Savunmasız genç bir bayanı korumak için kelamlı müdahalede bulundum. Sonra bayılmış zati. Ailesi arayıp ‘Kızımızı yalnız bırakmadığın için teşekkür ederiz’ dedi. Şiddet yalnızca fiili olmaz ki kelamlı de şiddet olur. Olay üstüme patladı. Toplumsal medyadaki eksik bilgiler ve imajlar bu algıyı doğurdu.
“ÖLÜM TEHDİTLERİ VAR, KONUTUMDA KALAMIYORUM”
Yumruk atan Ekrem Dur tutuklanmıştı. Olayın akabinde ailesiyle birlikte farklı bir adreste kalan Aktan şunları söyledi:
Aslında ben ondan şikayetçiydim. Lakin karakolda büyüklerimiz ‘O şikayetçi değil, sen de olma olay büyümesin’ dediler. Ben de şikayetçi olmadım, orada kapattık. Meskene geldim. Başta bir şey anlamadım, sonra baktım toplumsal medya patlamış. Sonra ‘görüşeceğiz’ diye bir retweet olmuş. Giderek doz daha da arttı.
Telefonlarım aranmaya başladı. ‘Seni öldüreceğiz, keseceğiz, kafanı koparacağız’ diye. Sonra bir boyut daha atladılar. Babama, anneme, kız kardeşime ağır iletiler gelmeye başladı. İş çığırından çıktı. Anlamadım ne olduğunu. O günden beri konutumda kalmıyorum. Kız kardeşimin de annemin de psikolojisi bozuldu.
Sosyal medyada ‘mavi gömlekli çocuk’ diye yayıldım. Kimlik bilgilerim, bütün ayrıntılar paylaşılmış. Artık asla mavi gömlek giymeyeceğim.
“ÇOCUKLAR İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM”
O adamın o durakta ineceğini bilmiyordum, bilseydim o durakta inmezdim. İnince, yürürken onun yanından geçmek zorundaydım. Yanımda ‘sevgilim’ diye biri yoktu fakat o denli yayılmış. Adam kanayan burnunu tutuyordu, çocuklar yanındaydı. Yanından geçerken bana sataştı, tehdit etti.
Yanına gittim ‘Kaç yaşında adamsın, çocukların var, değdi mi buna?’ dedim. Sonum bozuldu, istemsizce yüzümde gülme üzere oldu. Güvenlikler gelince de arttan gelip bana vurdu, küfür de etti. Ben de kendimi muhafazaya çalıştım. Her şey çok ani oldu, çocukları düşünemedim. Herkes üzere ben de çocukların o hali için çok üzüldüm.
“GENÇ KIZ DA ŞİKAYETÇİ OLDU”
İstanbul’da Marmaray’da iki çocuğunun yanında darbedilen Deniz Eroğlu’nun kendisine hakaret ettiğini öne süren 18 yaşındaki Zehra A.’nın 1 Haziran’da polise giderek şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Genç kızın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Deniz Eroğlu’nun kuşkulu olarak sözü alındı.
Zehra A. müşteki olarak verdiği sözünde olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı:
İsmini olay sebebi ile sonradan öğrendiğim Deniz Eroğlu, yanında 2 çocukla bir arada trene bindi. Bu şahsın trene bindiği kapının sol tarafında ayakta bekliyordum. Her 2 elinde de çocuklar olduğu için trene tıpkı anda 3 kişi yan yana olarak bindiler. Bu şahıs trene binerken bana ‘Çekil kapı önünden, neden burada duruyorsun? Geçemiyorum, çocuklar sıkışsa bunun sorumluluğunu kim alacak?’ üzere şeyler söyledi. Kendisine ‘Abi özür dilerim. Tren aslında sıkışık, çekilebildiğim kadar çekildim’ dedim.
“HER YERDE AYAK ALTINDASINIZ”
Hemen gerime, yakın mesafeme geçerek kendi kendine konuşmaya devam etti. Başörtümü kastederek ‘Sizden her yerde var, ayak altındasınız’ diyerek aşağılayıcı sözler kullandı. Kendisi ile tartışma yaşamamak için ‘Ya sabır ya selamet’ dedim. Şahıs bunu duyunca, ’20 yaşındaki kız ya sabır ya selamet çekiyor’ dedi. Kendisine reaksiyon gösteremediğim için ağlamaya başladım.
Bu esnada oradan uzaklaşıp ilerlemeye çalıştım lakin tren kalabalık olduğu için uzaklaşamadım. Ekrem Dur, inmek için kapıya yanaştı ve bana reaksiyon gösteren Deniz Eroğlu’na, ‘Kızı ağlattın, yaptığını beğendin mi, neden uzatıyorsun? Senin çocukların varsa o da birisinin çocuğu’ dedi. Deniz Eroğlu, ‘Seni ne ilgilendirir l.. sen kim oluyorsun?’ diye bağırınca Ekrem Dur, ona vurup trenden indi.
İbrahim Aktan ise yalnızca hem tren içinde hem tren dışında ‘Sen neden kıza bu kadar reaksiyon gösteriyorsun, neden olayları bu kadar büyütüyorsun?’ dedi. Daha sonra Deniz Eroğlu ile İbrahim Aktan, Süreyyapaşa durağında trenden indiler. Tren dışında iken Deniz Eroğlu, İbrahim Aktan’ın üzerine saldırdı, gömleğini yırttı.
“KEŞKE BU TÜRLÜ OLMASAYDI”
Zorbalanan genç kız Zehra A.’nın babası Mehmet A. da şunları söyledi:
Kızım 18 yaşında, bir hastanede staj yapıyor. O gün o kadar bir zorbalığa maruz kalmış ki ağlamış, beni aramaya da çekinmiş. İzmit’teki ağabeyini arayıp ‘Abi gel beni kurtar, kapan içinde kaldım’ demiş. Oradaki hassas beşerler kızıma sahip çıkmış. Şiddet olmasını istemezdim, keşke bu türlü olmasaydı.
News
