Milli birlik ve beraberliğin kıymetine vurgu yapan Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı vesilesiyle terörsüz Türkiye mefkuresine ulaşmanın ortak gaye olduğunu belirtti.
Devlet Bahçeli, bildirisinde şu tabirleri kullandı.
“Kurban ibadeti, Cenab-ı Allah’ın isteğini, ihsanını ve lütfunu kazanmanın manevi fırsat ve imkânlarından birisi olarak dini ve ulusal hayatımızda önemli bir mevkii bulunmaktadır.
Bu ibadetin derin manasını Hakk’a yakınlık, halka fedakârlık, garip gurebaya ferahlık halinde izah ve tabir etmek mümkündür.
Allah’a şükrediyorum ki, tekrar kurban ibadetini yapmaya ve bu ibadetin mükâfatı olan kurban bayramına nail ve vasıl olduk.
Eğer bayramlar gerçek mana ve ruhuna müzahir kutlanırsa darlığın ve dargınlığın etki alanı zayıflayıp yerini gönüllerin daimi kavuşmasına bırakacaktır.
İnancımızın ve insani bedel yargılarımızın özünde sabır, sadakat, samimiyet ve sağduyu müessir tartıdadır.
Bunun yanında sevgi ve hürmetle ihata edilmiş, iman ve iradeyle ibrası yapılmış hayat planımızın toplumsal ve toplumsal bünyemizi madden ve manen geliştirip güçlendireceği muhakkaktır.
Bunları hayatın her kısmına bihakkın yaydığımız ve yansıttığımız sürece kalıcı huzur ve barış ortamının tesisine hiç kimse, hiçbir iç ve dış muhasım odak mani olamayacaktır.
Türk milleti iyiliksever, barışsever, haksever, hayırsever, konuksever, vatansever özellikleriyle beşeriyet aleminde açık yahut bâtın hayranlık uyandırmaktadır.
Bu nedenle hain kıskaçların ve hasımlığa kadar varan kıskançlıkların maksadı olmaktadır.
Kaldı ki bundan sonra da mümkün ve olması beklenen negatif, melun ve mütehakkim karşı operasyonların seyir ve sürecinde rastgele bir erime ve eksilme olması kelam konusu değildir.
Milli birlik ve beraberlik hisarımızı sağlam tuttukça, iç huzur ve kardeşlik ortamını elbirliğiyle savundukça kuşkusuz her neviden şer ve şirret operasyonların atak ve karar tesirinden bahsetmek imkansızlaşacaktır.
Türkiye’miz yeni bir yüzyılın kulvarında tez ve iradeyle ilerleyiş kaydetmektedir.
Bu ilerleyişin muvaffakiyet ve istikrarı, dahası önder ülke ve harika güç doruğuna tırmanılması aziz milletimizin ortak uğraşına ve onurlu varlığına bağlıdır.
Terörsüz Türkiye bu süreçte tarihi kazanım olacaktır.
Her yöremizin, her insanımızın her günü bayram olarak yaşaması, kucaklaşma ve kaynaşmanın taçlanması insan haysiyetinin ve inanç hakkının gereğidir.
Bayramlar, barışmanın ve bağışlamanın, birebir vakitte kalıcı anlayış ve ahlaki bağlanmanın muazzez ve sayın devirleridir.
Bunun yanı sıra bayramlar, birlik ve dirlik membaı, dayanışma ve yardımlaşma mevhibesidir.
Terörsüz Türkiye Türk milletinin ebedi bayramı olacak, istikbale ve istikbalin umut dolu jenerasyonuna muazzam bir emanet tevdi edilecektir.
Teessür ve teessüf devri kapanmalıdır.
Tahrik ve tahakküm damarları kurutulmalıdır.
Emperyalizmin kuklalarına, bozguncu mihraklara, karikatürleşmiş telaffuzlara, ezbere dayalı hamasi tekrarlara, karanlık niyet ve hain emellere Türkiye Yüzyılında yer yoktur.
Milli yazgımızın sevk ve yönetimi dağlardan yahut mağaralardan değil başşehir Ankara’dan, Cumhuriyet’in kurucu prensip, temel ve prestijiyle temin edilecektir.
Ülkemizin yakaladığı altın fırsat kaçırılmamalıdır.
Bu kapsamda hepimizin ve herkesin hanesine tarihi sorumluluklar düşmektedir.
Usul ve üslup kazalarına meydan vermeden, açık ve şeffaf biçimde, dayatma ve gizli gündemleri dışlayarak ülkemize ve ideallerimize şuurla sahip çıkılmalıdır.
Bayram ruhunun kökleşmesi, Türkiye’nin baştan ayağa bayram yerine dönmesi lakin bu sayede gerçekleşecek, sivil ve demokratik siyaset derinlik ve genişlik kazanacaktır.
Türk milleti büyük bir ailedir.
Bu ailenin hiçbir onurlu mensubu ötekileştirilmemiş, hor ve hakir görülmemiştir.
Kanlı ve kanunsuz silah ve amaçların ortadan çekilip çıkarılmasıyla yeni yüzyılın mükemmel gücü Türkiye ve Türk milleti olacaktır.
Dilerim ki, gereksinimimiz olan dirliğe, isteyip hedeflediğimiz birlik ve beraberliğe bayram günleri münasebetiyle ulaşır, bu kutlu devir hatırına erişmiş oluruz.
Bayram; kavuşmanın, kaynaşmanın ve kucaklaşmanın sıcacık bildirisidir.
Bayram; kardeşliğin, dostluğun ve yakınlığın hiç değişmeyen adresidir. Bayram; hoşluğun, paklığın ve samimiyetin yuvası ve himayecisidir.
Ayrılığa ve ayrımcılığa karşı en güçlü ve kalıcı yanıt bayramın manevi hikmetlerle dolu manasında gizlidir.
Bizi biz yapan, bizi köklerimize ve kimliğimize sıkı sıkıya bağlayan bağlardan birisi de böylesi mana dolu gün ve devirlerdir.
Türk milleti geçmişinden ve geleneklerinden aldığı ilham ve prestijle, imrenilecek ulusal ve manevi kıymet kararlarıyla yeni yüzyılın yolunu açmakta, kronik meselelerinden kurtuluş azim, inanç ve dirayeti göstermektedir.
Bu durum hayranlık ve takdirle anılacak bir gelişmedir.
Gerek parti olarak, gerekse de ittifakımızın ruh ve duruşuyla, sıkıntılarından büsbütün arınmış, büyüyen, kudretle yükselen Türkiye için çalışıyor, çabalıyor, geceyiz gündüze katıyoruz.
Kara propagandalara, palavra haberlere, temelsiz savlara, iftira ve haksız suçlamalara karşın çabamızdan asla taviz vermiyoruz, vermeyeceğiz.
Kimsenin kuşkusu olmasın ki, Türk milletinin kelamını, pahalarını ve gayelerini heyecanla taşıyoruz.
Aziz millet varlığımızı, bağımsızlık onurumuzu ve bin yıllık kardeşlik hukukumuzu yürekle savunuyoruz.
Ne yaptığımızı, neye sahip olduğumuzu ve nereye varmak istediğimizi biliyor ve bunu yüreklerimizde taşıyoruz.
Bayramda Allah isteği için kurbanlarımızı keseceğiz; ancak vatanımızı ikiye kesmeye, insanımızı doğramaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz.
Vacip olan ibadetimizi yapmak için kurban vereceğiz; ancak millet varlığını kurban etmeye yeltenenlere müsamaha etmeyeceğiz.
Haysiyetlerini rafa kaldırmış, ulusal ve insani bedellerini zihinlerinin mahzenine kapatmış seviyesizlere Türkiye’yi ve Türk milletini kurban ettirmeyeceğiz.
Riya, inkâr ve hıyanetten yüzleri görülmeyen bedbahtlara geleceğimizi kurban vermeyeceğiz, insanımızı harcatmayacağız.
Bilhassa bayramda, yardımlaşma ve dayanışmanın artması, paylaşma ve bölüşmenin yaygınlaşması, dara düşenlere, yolda kalanlara ve zorda bulunanlara el uzatılması ulusal ve manevi misyonumuzdur.
Acılarımızdan şad olanlara, kayıplarımızdan sevinç duyanlara, bölünmemizi umutla bekleyenlere aradıkları ortamı ve özledikleri karanlık günleri göstermemek için bayram günlerindeki müşterek hissiyatımızla karşı durmalı; ulusal, ahlaki, vicdani ve kalbi kıymetlerle aşılmaz burç olmalıyız.
Bin yıllık kardeşlik hukukuna kurulan komploların, vatan ve millet varlığına düzenlenen taarruzların, Türkiye’nin geleceğine gösterilen tahammülsüzlüklerin ilanihaye etkisiz kalabilmesi için ayrıca bir seçeneğimiz olmadığı aşikârdır. Bu hislerle tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı kutluyor, hepsine Cenab-ı Allah’tan sıhhat, saadet ve selamet dolu yıllar diliyorum.
İstikrarsızlıklarla boğuşan Müslüman âleminin huzur, refah, adalet ve güvenliğe bir an önce ulaşmasını niyaz ediyor, Türk-İslam coğrafyasında yaşayan kardeşlerimizin mübarek bayramını dualarımla birlikte tebrik ediyorum.
Haç farizasını ifa ve icra eden kardeşlerimizi selamlıyor, ibadetlerinin kabul ve makbul olmasını niyaz ediyorum.
Bayram tatilinde yollara düşen vatandaşlarımızın trafik kurallarına uymalarını can ve mal emniyeti bakımından kıymetli görüyorum.
Kurban bayramımız mübarek olsun diyorum.
News
