Avrupa Parlamentosu Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nda düzenlenen basın toplantısında, “Terörsüz Türkiye” girişiminin demokratik gelişim açısından değerli olduğunu ve bu adımların AB’ye iştirak sürecini olumlu istikamette etkileyeceğini vurguladı. Amor, parlamentoda iştirak sürecinin sonlandırılması istikametinde görüşler olsa da, sürecin devamının bölge için daha yararlı olduğunu belirtti. Ayrıyeten Karadağ’ın AB üyeliğine örnek göstererek, iştirak sürecinin gerekliliklerinin demokrasi ve temel bedellere bağlı olduğunu söz etti.
AB ÜYESİ OLMAK İSTİYORSUNUZ LAKİN İMAMOĞLU CEZAEVİNDE
İmamoğlu’nun tutukluluğunun AB iştirak sürecini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Amor, “İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olmadan evvel tutuklandı. AB üyesi olmak istiyorsunuz lakin muhalefetin kıymetli isimlerinden birini cezaevine koyuyorsunuz” dedi.
Türkiye’nin güvenlik, iktisat ve güç üzere alanlarda değerli bir ortak olduğunu belirten Amor, lakin hukuksal güvenlik konusundaki eksikliklerin yatırım ortamını zedelediğini ve siyasi gözaltıların kaygı verici olduğunu söyledi. İştirak sürecinin ilerlemesi için atılan terörle çaba adımlarını desteklediğini lakin İmamoğlu’nun tutuklanmasının süreci aksattığını belirtti. Sürecin çabucak düzelmesini beklemediğini, lakin olumlu gelişmelerin umut verdiğini ekledi.
İMAMOĞLU’NUN MESKENİNE POLİS BASKININI ELEŞTİRDİ
Raportör, İmamoğlu ile belediyede görüşmek istediğini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını talep ettiğini kaydetti. Savcıların siyasi maksatlar için kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Amor, bilhassa İmamoğlu’nun meskenine yapılan polis baskınını sert biçimde eleştirdi:
“Gece yarısı silahlı polislerin konutta olması kabul edilemez. Dışarıdan bakanlara bu manzaralar çılgınca görünüyor.”
“İMAMOĞLU’NA YÖNELİK SUÇLAMALAR, ADALETLE BAĞDAŞMIYOR”
Ayrıca 14 yaşındaki bir kız çocuğunun terörizm suçlamasıyla yargılanmasının iştirak sürecini engellediğini ve son periyotta özgürlükler ve haklar konusunda ortamın daha da kötüleştiğini belirtti. Hukukun siyasi araç olarak kullanılmasının yanlış olduğunu, Türkiye’de bile iktidardaki başkanların yargılanabildiğini lakin İmamoğlu’na yönelik suçlamaların adaletle bağdaşmadığını söyledi. Türkiye’nin geçmişte daha kapsayıcı bir ülke olduğunu, bu ortamın yine sağlanması gerektiğini söz etti.
“TÜRKİYE, SURİYE KONUSUNDA ÇOK YETERLİ BİR İŞ ÇIKARDI”
Türkiye’nin Suriye konusunda üstlendiği rolün olumlu değerlendirildiğini belirten Amor, “Türkiye, Suriye konusunda çok uygun bir iş çıkardı. Memleketler arası ortakların katkısı değerli lakin Türkiye’nin gayreti takdir ediliyor” dedi.
Suriyeli yetkililere yeni bir fırsat verilmesi gerektiğini, onları geçmişlerinden ötürü yargılamanın gerçek olmadığını, bunun yerine yine yapılandırma ve iş birliğinin kural olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Suriye’den gelen göçle ilgili duruşunun insani ve etik kıymetlerle uyumlu olduğunu söyledi.
News
