Antalya’da tarımsal üretimde önemli paya sahip muz, 1900’lü yılların ilk çeyreğinde Alanyalı tüccarın Mısır yolculuğu sonrası getirip bahçesine ektiği ağacın ilk meyvelerini vermeye başladığında zehirli olabileceği düşüncesiyle tüketilmedi.
Olgunlaşan muzların ağaçtan düşüp karınca ve diğer böcekler tarafından yendiğini gören evin hizmetçisi tadına baktıktan sonra muzların zehirli olduğu söylentisi sona erdi.
Böylelikle Alanya’da ilk muz üretimine 1920’li yıllarda başlandı.
Türkiye’de Akdeniz kıyısında Serik, Manavgat’tan, Alanya ve Mersin’in Anamur ilçesine kadar uzanan 200 kilometrelik alanda yapılan muz üretimi zamanla yaygınlaştı.
Örtüaltı tarımla verimi artan muzlar, iç pazarda tüketilip yoğun ilgi gördü. Soğuk ve rüzgara dayanıklı, kısa boylu yapısı ve aromasıyla Alanya muzunun kalitesi 2022’de coğrafi işaret belgesiyle tescillendi.
Yıllık 160 bin ton muz üretiminin gerçekleştirildiği Alanya’da üretimin çeşitlendirilmesi ve ihracat yapılması için çalışma başlatıldı.
2 YENİ ÇEŞİT: ‘RED DACCA’ İLE PARMAK MUZ
Alanya Ziraat Odası’nın araştırma geliştirme yaptığı alanlarda Alanya’daki muz üretimine 2 tür eklenmesi için çalışma sürdürülüyor. Güney Amerika ve Asya’da yetiştirilen ve severek tüketilen türler arasında ‘Red Dacca’ ismi ile anılan kırmızı muzun hasadı yapıldı. Diğer tür ise görünümüyle dikkati çeken parmak muz oldu.
2’şer dönüm alanda üretimi yapılan yeni türlerin, iklim ve çevre koşullarına dayanıklılığı, veriminin incelenme süreci tamamlandı. Fidan üretiminin tamamlanmasının ardından yeni türlerin üreticilere sunulup üretiminin yaygınlaşması hedefleniyor.
YILDA 160 BİN TON ÜRETİM
Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, 2000’li yıllardan sonra örtüaltı üretimle yılın her ayında tüketiciye muz ulaştırmayı başardıklarını söyledi.
Alanya’da örtüaltında 9 bin 500 dekarda, açık alanda 12 bin dekarda üretim yapıldığına değinen Göktepe, “İçerisindeki vitamin, mineral, aromasıyla, birim alandaki verimiyle Alanya muzunun ayırt edici özelliğinden dolayı coğrafi işaret alındı. Alanya olarak 160 bin ton muz üretimi yapıyoruz. Türkiye’nin yaklaşık 900 bin ton üretim kapasitesi ve 1 milyon ton tüketimi var. Ülke genelinde tükettiğimiz muzu karşılar durumdayız. Üretimi örtüaltına almamızla her aya yaymamız üreticimize gelir, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. İthalatı yüzde 70 oranında azaltıyoruz.” diye konuştu.
‘KIRMIZI MUZ, ALANYA MUZU İLE EŞ DEĞER’
Alanya muzunun iç pazarda tüketildiğini anlatan Göktepe, şunları söyledi:
Kabuk oranı ince, şeker oranının yüksekliği nedeniyle raf ömrünün azlığından dışarı gönderemiyoruz. İç tüketimimize yettiği için başka ülkelere göndermiyoruz. Yeni türler dahil ediyoruz. Bunlardan biri kırmızı, diğeri parmak muz. İki muz türünün de ticari değeri var. Kırmızı muzun dolgun, kabuğunun sert olması ihracata uygun. Yeni üretim aşamasındayız. Topraklarımıza adaptasyonunu sağladığı dönemdeyiz.
Yaklaşık 2 dekarda deneme yapıyoruz. Muzun görseli, raf ömrünün fazlalığı, lif ile kabuk oranının farklılığından dolayı önümüzdeki günlerde üretime geçtikten sonra ekonomik olarak başarılı olacağımıza inanıyoruz. İçerisindeki vitamin ve mineral açısından baktığımızda Alanya muzu ile eş değer düzeyde.
PARMAK MUZUN VERİMİ DAHA FAZLA, DAHA EKONOMİK
Parmak muzun görünümüyle dikkati çektiğini ve ekonomik değere sahip olduğunu vurgulayan Göktepe, “Parmak muzda kabuk oranı ince ama birim alandan verimi daha fazla alabileceğimiz potansiyele sahip. Denemesini yapıyoruz. Doku kültürü ve fidanın dibinden çıkan yavru fidanlarla üretimini yapmaya çalışıyoruz. Araştırma geliştirme yaptığımız seralarda yeni tür muzları üreterek yaygınlaştırıp, fidan üretimini yapıp üreticilerimizle paylaşmak istiyoruz.” dedi.
GÜNDEM
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024SPOR
22 Kasım 2024