Jandarmanın özel keskin nişancıları: Hava, kara ve suda tam isabet
Türkiye’nin güvenlik güçleri ortasında kritik roller üstlenen Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) bünyesindeki keskin nişancılar, aldıkları ağır ve kuvvetli eğitimler sayesinde hava, kara ve su ortamlarında uzaklık gözetmeksizin gayeleri tam isabetle vurabiliyor.
Her türlü şiddetli hava şartında ve değişken arazi kurallarında misyon yapabilen bu özel timler, gelişmiş ekipmanlarıyla kendilerine verilen operasyonları büyük bir muvaffakiyetle tamamlıyor.
KESKİN NİŞANCILARIN ATIŞLARI GÖRÜNTÜLENDİ
Anadolu Ajansı’nın (AA) objektifine yansıyan imajlarda, yüksek irtifada helikopterden atış yapan jandarma keskin nişancılarının operasyonları gözler önüne serildi. Helikopterden paraşütle iniş yapan takım, doğal bitki örtüsüne uyumlu özel kamuflajlarıyla kara maksatlarına yöneldi. Akabinde, su üzerinde botla ilerleyerek yeniden gayelerini muvaffakiyetle vurdu.
DAYANIKLILIK, SABIR VE YÜKSEK PERFORMANS GEREKTİRİYOR
Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş, keskin nişancılığın yüksek motivasyon ve üstün yetenekler talep eden özel bir vazife olduğunu vurguladı. İşçi seçiminin titizlikle yapıldığını ve pek çok kriterin arandığını belirten Astsubay, “Keskin nişancı ve gözetleyici adayları, Jandarma Komando, JÖH ve JOPER üzere terörle gayret ünitelerinde vazife yapan, kondisyonu yüksek, refleksleri süratli, sabırlı ve sağlam şahıslar ortasından seçilir” dedi. Ayrıyeten adayların zihinsel olarak istikrarlı, baskı altında itidalli kalabilen, süratli karar alabilen ve ayrıntılara büyük kıymet veren karakter özelliklerine sahip olması gerektiğini tabir etti.
YOĞUN EĞİTİM SÜRECİ
Foça Jandarma Komando Atış Okulu tarafından 4’er haftalık temel ve ihtisas eğitimleri alan keskin nişancılar, daha sonra JÖAK bünyesinde özel operasyon keskin nişancı kursu ile yetiştiriliyor. Astsubay Kıdemli Üstçavuş, “Gündüz ve gece şartlarında Jandarma envanterindeki silah ve ekipmanları faal kullanabilme marifeti kazandırılıyor” diye açıkladı.
YERLİ VE ULUSAL TEKNOLOJİ TERCİH EDİLİYOR
Keskin nişancılar, operasyonlarda yerli üretim olan 308 kalibre Bora-12, 338 kalibre KN-12 ve 50 kalibre KSR 50 üzere çağdaş keskin nişancı tüfeklerini kullanıyor. Silah üstü dürbünler, lazer ara ölçerler ve balistik bilgisayarlar üzere dayanak ekipmanları da Türkiye’de geliştirilen teknolojilerden seçiliyor. Astsubay, dünyadaki gelişmelerin yakından takip edildiğini ve en aktüel mühimmat ile teçhizatların da entegre edildiğini kelamlarına ekledi.
"KESKİN NİŞANCILIK, DAİMA EĞİTİM VE YÜKSEK KONSANTRASYON İSTER"
Astsubay Kıdemli Üstçavuş, keskin nişancılığın süreklilik ve disiplin gerektiren bir meslek olduğunun altını çizdi. Kurslarda silah kullanımı, mühimmat bilgisi, balistik ve optik bahislerde ileri seviye eğitim verildiğini belirtti. Ayrıyeten çabuk ve gerçek karar alma, durumsal farkındalık, fizikî dayanıklılık, sabır ve tahammülün artırılması üzere değerli yetkinliklerin de kazandırıldığını aktardı.
OPERASYONLARDA TEK BAŞINA MİSYON ALABİLME YETENEĞİ
Jandarma bünyesindeki keskin nişancılar, memleketler arası arenada yarışabilecek donanıma sahip bulunuyor. Takımda bayan keskin nişancılar da yer alıyor. Astsubay, “Keskin nişancılarımız her türlü iklim ve saha şartında misyon yapabiliyor. Operasyonları meskun mahal ve dağlık alanlar olarak iki ana kümeye ayırabiliriz. Ayrıyeten atışlar; karadan, havadan ve su üstü araçlarından yapılabiliyor” dedi.
Operasyonlarda keskin nişancılar, amacın niteliğine nazaran silah ve teçhizatlarını titizlikle seçiyor, istihbarat toplama, ileri gözetleme, canlı gayeye isabetli atış, düşman cephesine sızma ve lojistik sınırları kesme üzere kritik vazifeleri muvaffakiyetle yerine getiriyor. Bu özel timler, ferdi olarak da operasyon alanlarında aktif ve profesyonel biçimde misyon yapabiliyor.