İmamoğlu, Bakan Şimşek’e seslendi: Bizi geciktirmeyin, yazıktır

İETT'nin 19. garajının temeli düzenlenen törenle atıldı. Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hazine onayı bekleyen otobüs alımlarıyla ilgili kredileri anımsatarak, "Bunları imzalayın. Biz işimize bakalım. İyilikte yarışalım, daha iyi hizmette yarışalım. Vıdı vıdı etmeyelim. Bunlar vıdı vıdı işler. İmzayı engellemek budur" dedi.

Yaklaşık 340 milyon TL'ye mal olacak ve 2025 yılı Temmuz ayında hizmete alınacak olan İETT Başakşehir Garajı'nın temeli düzenlenen törenle atıldı. Törene, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Parti Meclisi üyeleri Mahir Yüksel ve Turgay Özcan, CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ile Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet katıldı. Törende İmamoğlu ve Demet birer konuşma yaptı.

İmamoğlu'nun şunları söyledi:

"Büyükşehirlerde insanların konforlu ve kaliteli bir yaşama sahip olmaları noktasındaki en önemli konu, eşik ulaşımla ilgili atacağı adımlar ve yapacağı yatırımlar. Geçtiğimiz 5 yılda bu konuda çok başarılı bir dönemi geçirdiğimizi düşünüyorum. Önemli işler yaptık ve rekor seviyede metro inşaatları gerçekleştirdik. Tabii aynı zamanda hem kara ulaşımında hem de deniz ulaşımında yaptığımız yatırımlarla birlikte etkin bir 5 yılı hayata geçirmiş olduk. Tabii bütün bu 5 yılı yaparken ve hayata geçirirken zorluklarımızı unutmamak gerekir. Hem pandemi dönemi, hem de ülkemizin ne yazık ki hiç dinmeyen ekonomik sorunları, krizleri, ulusal ve uluslararası finans noktasındaki bir takım sıkıntılı eşikler ve özellikle yüksek maliyetler… Bütün bunlar bir takım sıkıntıları yaşamamıza rağmen, attığımız bu güçlü adımların ne denli önemli olduğunun bir göstergesi.

"GÜNDE 5 MİLYON YOLCULUK YAPILIYOR"

Ulaşımla ilgili İstanbul'un bir önemli konusu da otobüs meselesi ve bu konuda özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi, dünyada hiçbir şehirde olmadığı kadar yüksek seviyede otobüsle toplu ulaşım meselesinde katbekat ön sırada. Tabii çok fazla yolculuk yapıyor İstanbullular otobüslerle. İstanbul'da örneğin bazı Avrupa şehirlerine baktığınızda 2-2,5 kat daha fazla yolculuğu İstanbul'da gerçekleştiriyor insanlarımız. Tabii bütün bu yolculuğun kahramanı İETT. 153 yıllık kadim kurumumuz İETT İstanbul'un toplu taşımasında aslında çok büyük bir görev yerine getiriyor. Her noktasında günde tam beş milyon yolculuğa imza atıyor.

5 yılda 785 beş yeni aracı İETT'ye kazandırmış olmamız çok kıymetli. Ve bu araçlarla ilgili süreci yönetirken tabii meseleyi en üst seviyede faydalı, aynı zamanda tasarrufu, aynı zamanda kaliteyi en yüksek seviyede tutarak hizmet sunabilmenin birtakım unsurları var. Yani bugün o yaptığımız bu 44 bin metrekarelik alanda aynı anda ciddi bir sayıda aracı aynı anda 260 civarındaki aracı servise hazırlayacak şekilde donanımlı bir garajın yapılması. Meselesinin önemi şöyle; garajları belli bir noktada en üst seviyede bir araya topluyoruz ki yeni iki garajımıza, iki garaj daha ekleyeceğiz.

"TÜM OTOBÜSLER ARTIK TEK ÇATIDA HİZMET VERİYOR"

Daha önce İETT otobüslerinin yanı sıra özel halk otobüsleri diye bir sınıf vardı. Biz bu sınıfı ortadan kaldırarak, tek çatıda hizmet edebilmeyi ve özellikle özel halk otobüsleriişletmelerinin de kendi içindeki anlamsız ve mantıksız rekabetleri üzerinden az kazanan hat çok kazanan veya hiç kazanmayan zarar eden hat biçiminde birbiriyle yarışan ya da şikayetleri yüksek olan birtakım sıkıntıları da bertaraf ederek aynı çatı altında toplayıp kilometre başı ücretlendirerek çok özenli bir dönemi harekete geçirdik. Tabii eskiden şöyle bir bahane ortaya koyuluyordu; 'bizim otobüsümüz değil, özel halk otobüslerinin otobüsü.' Dolayısıyla klima çalışmıyorsa. Onların sorunu ya da işte başka bir problem varsa onların sorunu gibi… Biz onu demeyi tercih etmedik. Bizim tercihimiz şu; sonuçta İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ve İETT'nin kontrolü ve denetiminde olan bizim sorumluluğumuzdadır.

Evet bazı aksaklıklar, bazı sıkıntılar var. Kendi işleyişlerinde de birtakım problemler var. Ama bu problemlerden kaçan bir yönetim olmadık, olmayacağız. Sorunu uygar biçimde çözüp, ondan sonra insanlarımızın kaliteli kliması da çalışan, şoförünün de en ahlaklı şekilde hizmet ettiği; ben her zaman söylüyorum İETT'de bir çalışanımızı, şoförümüzü gördüğümüzde ki artık kadın kaptanlarımız da var, gördüğümüzde her birisine diyorum ki lütfen bizim gözümüz, bizim dilimiz, bizim tavrımız olun. Yani siz zaten güler yüzlüsünüz ve işinizi iyi yapan insanlarsınız. Biliyorum zor bir görevdir, gün içerisinde saatlerce direksiyon sallamak ama bu sorumluluğu aldınız. O zaman koca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 100 bin insanı temsil eden birey olarak iyi davranın, tavsiyelerimizi arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Ve hepsine çok güvendiğimi söylüyorum, buradan da tekrar ediyorum.

"OLİMPİYAT MUAZZAM BİR VİTRİN"

Yarın olimpiyat oyunlarının açılışına gidecek ve İstanbul olarak talip olduğumuz 2036 olimpiyat oyunlarındaki iddiamızdan ötürü özellikle hem açılış hem de daha sonrasında talip olan şehirlerin süreçlerine dair bir kısım eğitim, seminerler ve brifinglere katılacağım. 2036 olimpiyatları bir sadece bir spor şöleni değildir, bir hedeftir, bir vizyondur. O vizyonu çevreci olarak koyarsınız, o vizyonu yeşil çözüm diye tariflediğimiz İstanbul'un özellikle temiz enerjiden tutun sıfır karbon salınımına ve özellikle yeşil alanların arttırılmasına, metroların yapılmasına varıncaya kadar çok yönlü çalışmaların bir menzili olarak koyarsınız. Çünkü mesela olimpiyat denince akla ne geliyor biliyor musunuz? Bütün olimpiyatla ilgili şehirlerin kıyaslandığı yerde birinci sıra yine ulaşım. Yani ulaşım iyi midir? Çünkü hem sporcuların, hem yöneticilerin, yüz binlerce insanın, dünyanın her ülkesi katılıyor. Artı milyonlarca seyircinin gelip gittiği ve aynı zamanda bir markalaşan şehir pozisyonuyla muazzam bir vitrin.

Dolayısıyla biz bu 2036 olimpiyatlarını hedef koyar ve oraya koşarken eksiklerimizi gidermenin, örneğin bugün bulunduğumuz raylı sistemler seviyesini en az iki katına çıkartmanın, inşallah büyük oranda belli alanlarda sadece elektrikli araçlı otobüslerde kullanıldığı ki otonom araçlarla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Bütün bu süreçleri layığıyla yerine getirmemiz lazım. Bu bağlamda dayanışma çok önemli. Birlikte düşünme çok önemli. Bu ülkenin o kurumu bu kurumu yok. Şu belediyesi bu belediyesi yok. Şu partili belediye, bu partili belediyesi yok. Şu bakanı o partiden, şu belediyesi şu partiden yok. Bakın bütün bu kavramlar bu milleti geriye çeker. Bu kavramların yok olduğu, demokrasiye olan inanç, hukukun üstünlüğüne olan inanç ve demokrasiye olan saygı bizi ileriye doğru götürür. İnsanlarımızı özgürleştirir. Çocuklarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlar. Öyle bir toplumda var ya spor da güzelleşir, madalyaları artar. Öyle bir toplumda federasyonlarına da güzel seçimler yapılır. Nitelikli ortamlar olur. Tavırların da güzel olduğu ortamlar sağlanır. Biz bunu istiyoruz.

"BİZİ GECİKTİRMEYİN, YAZIKTIR"

Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak 5 yıl önce 300 yüz otobüsü tak diye alabilirdik. Kredisi, her şeyi hazırdı. Bir onayımızı alamadık. Bir imza… Şimdi yine aylardır hatta bir yılı aşkın süredir beklediğimiz Hazine onayları var. Bugünün ekonomik sıkıntılarında elbette Sayın Maliye Bakanı'nın zor günleri var. Sıkıntılı işleri var. Alması gereken tedbirler var ama İstanbul'un da işi yürümeli. Bir takım hazine onaylarımızın beklediğini, bakın bu krediler önemli krediler. Niye diyeceksiniz? Önemli fonlar. En düşük faizle bu ülkeye giren en düşük faizle aynı zamanda, 2-3 yıl ödemesiz. Yani bu zor günleri aşmamızda bize katkı sunacak ve bir yanıyla memleketin içine yurt dışından bir finansmanı sokacağımız 7-8-10 yıl ödemeli. Uzun vadeli ödemeli kredi imkanları… Bir imza atacaksınız, o kredi imkanları memlekete girecek. Bizi geciktirmeyin, yazıktır. Ekrem İmamoğlu'na bir şey yapmıyorsunuz. İstanbul halkına sıkıntı veriyorsunuz, yazıktır. Bir imzayı atın. Biz de size teşekkür edelim. Bir imza...

Ben niye beş sene öncesinden örnek veriyorum? 300 otobüs alsaydık bugün 784 değil 1084 otobüs olurdu filomuzda. Araç yaşı itibarıyla daha genç bir filoya sahip olurduk. Bundan kim faydalanıyor? İstanbul halkı faydalanıyor. Yani 350 kilometre, 700 kilometre yaptığımızda dünyanın en çağdaş şehirlerinden biri olduğumuzda İstanbul'un değeri artıyor, Türkiye'mizin değeri artıyor. Bu konulara milli bakmanın o parti, bu parti; Ekrem İmamoğlu veya işte bilmem kim diyerek bunun tersine işler doğru değil. Ya da kürsüye birilerini davet ederken o partili diye büyükşehir belediye başkanına koltuk vermemek antidemokratik, saygı çerçevesinin dışında kalan bir tutum ve davranıştır. Bütün bunları söylerken biz çözüm üretemez miyiz? Vallahi üretiriz. Başka türlü çözümler de buluruz. Başka türlü sıkıntıları da aşacak yol ve yöntemler buluruz ama memleketimize, şehirlerimize, milletimize zaman kaybettirdi. Bunları imzalayın. Biz işimize bakalım. İyilikte yarışalım, daha iyi hizmette yarışalım. Daha güçlü bir toplumun var olması için daha bilimsel alanlarda yarışalım. Vıdı Vıdı etmeyelim. Bunlar vıdı vıdı işler. İmzayı engellemek budur. O bakımdan biz akılcı, bilimsel, doğru planlanmış yatırımlarla İstanbul'a hizmet etme konusunda kararlıyız. Tüm kurumumuzda kararlıyız."

Kaynak: ANKA / Yaşam

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekrem İmamoğlu Başakşehir İstanbul Maliye İETT İstanbul Eğitim Yaşam Haberler

Benzer Videolar