Tekirdağ’da hayatını kaybeden Sıla’nın teyzesi: Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok
Tekirdağ’da emanet edildiği komşunun 13 ve 14 yaşındaki çocukları tarafından tecavüze uğrayan ve beyin kanaması geçiren 2 yaşındaki Sıla Y., yaşadığı acı dolu olay sonrası 2 saatlik bir ameliyata alınmış ve ardından entübe edilmişti.
30 boyunca yoğum bakımda yaşam mücadelesi veren Sıla bebek, yaşadığı acıya yenik düşerek hayatını kaybetti.
Sabah saatlerine cenazesi aile üyeleri tarafından teslim alınan Sıla Y., cenaze namazının kılınmasının ardından Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Yenişehir Mezarlığı'nda dedesinin soyadı ile toprağa verildi.
Defin işlemlerinin tamamlanmasının ardından Sıla bebeğin yoğun bakım sürecini yakından takip eden teyze Aslı Tatar, bazı açıklamalarda bulundu.
"O BİZİM KARDEŞİMİZ DEĞİL"
Teyze Tatar yaptığı açıklamada, "Acımız çok büyük. Allah kimseye yaşatmasın. Yaşamayan bu acıyı bilmez. Rabb'im düşmanımın başına vermesin. Yanımızda olan herkese teşekkür ederim" dedi.
Kız kardeşi Bakiye ile ilgili soru soran gazetecilere açıklamalarını devam ettiren Tatar, "O bizim kız kardeşimiz değil. Kız kardeşimiz yok bizim. Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok. Bırakın bu aileyi, bu sülalede yok öyle biri. Müebbet alsın" dedi.
AİLENİN AVUKATI KONUŞTU
Avukat Ahmet Berksoy ise açıklamasında, "Dün öğlen saatlerinde bizlere acılı haber geldi. Bu saatten sonra dosya kapsamında zannediyorum yakın tarihte bilgi dokümanları bir erişim engeli ve kısıtlılık kararı vardı. Ceza mahkemesi kanunu kapsamında bilgi ve belgelere erişim sağlayamıyorduk.
Sıla bebekle ilgili toplamda 5 tane tutuklama tedbiri uygulanmıştı. 5 kişi hakkında 2'si sürüklenen çocuktu. Bunlarda kısıtlama sebeplerinin kuvvetlerinin varlığını bu dosyanın tabiatında gözlemleyebiliyoruz.
"EN AĞIR CEZAYI ALMALARINI SAĞLAYACAĞIZ"
Süreç içerisinde bizim elde ettiğimiz bilgiler kapsamında 2 çocuğun açık net bir biçimde açıkçası çocuğa karşı cinsel istismarını tespit edebiliyoruz. Bu noktada artık diğer 3 yetişkin şüpheli ve fail açısından da eylemlerinin münferiden hangi Türk Ceza Kanunu'ndaki eylemlerinin karşılıklarını gözlemleyeceğiz.
Suçun vasıf ve mahiyetini ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tayin edecektir. Biz de bu noktada zaten sürecin takipçisiyiz. En ağır cezayı almalarına zaten sağlayacağız. Çocuk şu sürece kadar aksiyon göstermiyordu. Bütün tıbbi tedavilere yoğun bir şekilde yoğun bakım ünitesindeyken devam edilmesine rağmen bu süreçte makineler yardımıyla ilaçla desteklenmek suretiyle bazı vücuttaki organları çalıştırılıyordu. Ancak dün öğlen saatlerinde artık yaşamını yitirdi.
"ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILMALARINI SAĞLAYACAĞIZ"
Cinsel istismar sonucunda çocuğun bitkisel hayata girmesi ve ardından ölümün vuku bulması durumunda kanun kurucunun iradesi açık, net bir biçimde ortada. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyor. Çocuklar özelinde her ne kadar yaş küçüklüğü indirimi gündemi olsa bile biz üst sınırdan cezalandırılması için hukuki yönden elimizden geleni sağlayacağız" dedi.