Cem Garipoğlu’nun açılacak mezarında polis nöbeti

Türkiye'nin yıllardır konuştuğu, üzerine binlerce komplo teorisi üretilen Münevver Karabulut cinayetinde yeni bir gelişme yaşandı.

Karabulut, 2009 yılında Bahçeşehir’de bulunan bir villada Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü.

Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde ise kaldığı hücrede ölü bulundu. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut Ailesi, avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etti.

MEZARIN AÇILMASINA KARAR VERİLDİ

Talebi kabul eden Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazdı.

Savcılık, Üsküdar'da bulunan Karacaahmet Mezarlığı'ndaki kabrin 3 Ekim Perşembe günü saat 11.00'de açılmasına karar verdi.

Garipoğlu’nun cesedinden alınacak kemik örnekleri ile kimlik eşleşmesi yapılacak.

MEZARLIKTA POLİS NÖBETİ

Öte yandan polis ekiplerinin, açılmasına karar verilen Cem Garipoğlu’nun kabrinin bulunduğu Karacaahmet Mezarlığı’nda güvenliği sağlamak amacıyla nöbet tuttuğu görüldü.

BABA KARABULUT'UN MEZAR AÇILSIN TALEBİ

Münevver Karabulut'u katleden Garipoğlu'nun 10 Ekim 2011'de cezaevinde intihar etmesi toplumda çeşitli komplo teorilerine neden olmuştu.

Garipoğlu'nun kaçırıldığı ve başka birinin onun yerine gömüldüğü söylentileri, bir şehir efsanesine dönüşerek toplumda kabul görmeye başladı.

Bu söylentiler üzerine talihsiz Münevver'in babası Süreyya Karabulut, Garipoğlu'nun mezarının açılarak kimlik tespiti yapılmasını talep etti.

Bu yöndeki talepler süreç boyunca sık sık gündeme geldi.

Yakın zamanda ise Garipoğlu'nun ölmeden önceki son görüntüleri ve cesedinin fotoğrafları ortaya çıkmıştı.

MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ

Bahçeşehir'de bir villada öldürülen Münevver Karabulut'un parçalanmış cesedi, 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp konteynerinde bulunmuştu.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2011'de Münevver Karabulut'u öldürdüğü gerekçesiyle Cem Garipoğlu'nu 24 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te kaldığı Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde intihar etmişti.

Yapılan otopsinin ardından Garipoğlu toprağa verilirken aileden alınan DNA örnekleri de bu kişiyle uyuşmuştu.