Hayat kurtarmak için tırmanan acil tıp teknisyeni, dağcılığa başladı
Antalya’da Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi’nde (UMKE) acil tıp teknisyeni olarak görev yapan 25 yaşındaki Hatice Nur Ömür, üç yıl önce gelen bir anonsla hayatının seyrini değiştiren bir olaya adım attı. Ekip arkadaşlarıyla birlikte dağlık bir bölgede mahsur kalan yaralıya ulaşmak için yola koyulan Ömür, sarp ve tehlikeli bir arazide zorlu bir tırmanış gerçekleştirdi. Yoğun çabalar sonucunda yaralıyı kurtarmayı başardıklarında, o an Ömür için sadece bir kurtarma operasyonu değil, yeni bir tutkunun başlangıcı oldu.
Yaşadığı bu tecrübe, onu zor durumdaki insanlara daha hızlı ve etkili yardım edebilmek için tırmanış eğitimi almaya yönlendirdi. Olayı anlatan Ömür, gece merkezde görevdeyken Güver Uçurumu’nda bir düşme vakası anonsu aldıklarını ve ekiple birlikte hızla bölgeye intikal ettiklerini dile getirdi. “İlk başta sadece yaralıyı sedyeye alıp geri döneceğimizi düşündüm” diyen Ömür, yaralının zorlu bir noktada olduğunu görünce gönüllü olarak tehlikeli alana tırmandığını belirtti.
ZİRVELER TUTKUSU OLDU
Bu deneyim, onun tırmanışa olan ilgisini tetikledi ve UMKE tarafından aldığı arama kurtarma eğitimleriyle bu yeteneğini geliştirme fırsatı buldu. Ancak zamanla zirvelere tırmanmak, yalnızca bir görevden öteye geçti ve Ömür için vazgeçilmez bir tutkuya dönüştü. "Başlangıçta yalnızca arama kurtarma amacıyla eğitim alıyordum" diye açıklayan Ömür,
Ama spor tırmanışını keşfettim ve tutkuyla bağlandım. Şimdi neredeyse her hafta sonu farklı rotalarda tırmanış yapıyorum. Zirvelere ulaşmak, başlarda hayal bile edemeyeceğim bir şeydi, ama artık fırsat buldukça kendimi dağların zirvesine çıkarırken buluyorum
ifadeleriyle bu yolculuğun onun için ne denli anlamlı olduğunu vurguladı.
6 ŞUBAT DEPREMLERİNDE ENKAZLARA GİRDİ
Hatice Nur Ömür, aldığı tırmanış eğitimlerinin 6 Şubat depremlerinde ne denli önemli bir rol oynadığını Hatay’daki arama kurtarma çalışmalarına katıldığında derinden hissettiğini belirtiyor. O dönemi anlatırken,
İnilmesi oldukça zor, 3-4 metrelik bir çukur vardı ve orada hayat belirtisi olup olmadığını öğrenmemiz gerekiyordu. Dağcılık eğitimim ve ekipmanlarım sayesinde bu zorlu alana inebildim
diyor.
O anı unutulmaz bir deneyim olarak tanımlayan Ömür,
Eğer bu eğitimleri almamış olsaydım, yıkıntının altına bakmak mümkün olmayacaktı ve 'orada biri var mıydı?' sorusu hep akıllarda kalacaktı. Ya da oraya inebilecek birini bulmak zaman kaybına neden olacaktı. Neyse ki kimse yoktu ve bu, ekibimizin içini rahatlattı
diye ekliyor.
Ömür, aynı zamanda UMKE'nin dağcılık eğitimlerinde büyük ilerleme kaydettiğine dikkat çekiyor. Birçok meslektaşının da bu alanda eğitim almaya başladığını belirterek, bu gelişmelerin gelecekteki kurtarma operasyonlarında daha etkili bir ekip olmanın önünü açtığını vurguluyor.