63 yıl önce İşgücü Anlaşması’yla gelen Türklerin ikinci vatanı: Almanya
Türkiye’de tanışıp Almanya’ya taşınan Fatma ve Ahmet Görgülü çifti, 1973’te Köln Başkonsolosluğu’nda hayatlarını birleştirdiler. Türkiye ile Almanya arasında 30 Ekim 1961'de imzalanan İşgücü Anlaşması'nın 63. yılında, Almanya’ya göç hikayelerini Köln’deki evlerinde paylaştılar.
"YEMEKLERDE SALÇA YERİNE YANLIŞLIKLA KETÇAP KULLANDIK"
Almanya’ya 20 yaşında ayak basan ve Münih’teki Siemens fabrikasında iş hayatına atılan 71 yaşındaki Fatma Görgülü, yaşadığı o ilk günleri gülümseyerek anıyor:
Kaldığım yerde çok sayıda Türk vardı, o yüzden uyum sağlamakta zorluk çekmedim. Alışverişlere birlikte gider, döndüğümüzde yemek yapardık ama ilginç bir sorunla karşılaştık; yemeklerimizin tadı sürekli tatlı oluyordu. Bizden yaşça büyük bir tercümana danıştık ve yemeklerde salça yerine yanlışlıkla ketçap kullandığımızı öğrendik. Hemen markete gidip tüp şeklinde satılan salçayı aldık ve doğru malzemeyle yemek yapmayı böylece öğrendik.
ALMANYA'DA TÜRK KADINININ İŞ HAYATI
Konya doğumlu, Mersin’de büyümüş olan Fatma Görgülü, Almanya’da başlayan iş yaşamını ise şu sözlerle anlatıyor:
Siemens yetkilileri bizi fabrikaya götürdü, yemek sonrası çalışma alanımı gösterdiler. Beyaz önlük ve eldivenle, dev bir mikroskopun başında altın tellerle televizyon devrelerini lehimliyordum. Üç ay sonra kontrol işine geçtim. Ardından Köln’de bir hastanede doğum bölümünde 15 yıl görev yaptım; kızlarım da orada dünyaya geldi. Rahibelerin yönettiği bir hastaneydi ve beni çok sevmişlerdi. İşimi de büyük bir keyifle yaptım.
"EBEVEYNLER EVDE ÇOCUKLARIYLA DÜZGÜN TÜRKÇE KONUŞMALI"
Ana dilin önemine dikkat çeken Fatma Görgülü, Türkçe’nin evde özenle konuşulması gerektiğini vurgulayarak şunları ekledi:
Ebeveynler çocuklarıyla düzgün Türkçe konuşursa çocuk da dilini öğrenir. Kendi çocuklarım da dahil, başarılı gençlerle gurur duyuyorum. Bir yerde akıcı Türkçe konuşan başarılı bir gençle karşılaştığımda mutlaka takdirimi yüzlerine ifade ediyorum.
"ALMANYA'NIN KALKINMASINDA TÜRKLERİN BÜYÜK EMEĞİ VAR"
23 yaşında Almanya’ya adım atan ve bugün 74 yaşında olan Tekirdağlı Ahmet Görgülü, göçün ilk yıllarında Köln’deki Ford fabrikasında dört yıl çalıştıktan sonra, 1981 yılında girdiği bir jant fabrikasında 30 yıl boyunca çalışarak emekliliğe ulaştı.
Almanya’nın kalkınmasında Türk göçmenlerin büyük emeği olduğuna vurgu yapan Görgülü, o günleri şöyle anlatıyor:
Almanca bilmediğinizde iyi pozisyonlara geçmek zordu. 51 yıl önce Almanya’da her şey mekanikti; robot, bilgisayar yoktu, işlerin hepsi insan gücüyle yapılıyordu. Zor ve yorucuydu. Teknoloji geliştikçe işler robotlaşmaya başladı, daha az kişiyle daha çok iş yapılır oldu. Bu ilerleme, Almanya’nın refah seviyesine ulaşmasında büyük rol oynadı.
"GENÇLER ALMANCA ÖĞRENSİN, KÖKLERİNİ VE DİLLERİNİ DE UNUTMASIN"
Gençlere tavsiyelerde bulunan Görgülü, dil öğrenmenin ve meslek sahibi olmanın önemine değinerek şunları söyledi:
Gençler mutlaka bir meslek öğrensin, Almancayı iyi kavrasın ve ana dillerini unutmasın. Almancayı bilmek burada yaşadıkları için kaçınılmaz, fakat nereden geldiklerini hatırlamak da bir o kadar önemli. Okuyup meslek sahibi olan gençler, hem Türk toplumu hem de Almanya için büyük katkılar sağlayacak.
"TÜRKİYE'DE KAL DESELER KALAMAM, ÇÜNKÜ BURADA KÖK SALDIM"
Almanya’yı “ikinci vatan” olarak nitelendiren Ahmet Görgülü, Almanya’yla bağını şöyle ifade ediyor:
Bu ülkeye 51 yılımı verdim; burada kök saldım. Bugün bana, ‘Türkiye’de kal’ deseler, kalamam çünkü hayatımın çoğu Almanya’da geçti. Türkiye bizim ilk vatanımız, her şeyimiz orada, ama Almanya’yı da inkar edemem; bu da bizim ikinci yuvamız oldu. Çocuklarımız ve torunlarımız burada doğdu, burada eğitim aldılar, çalışıyorlar ve bu ülkeye katkı sağlıyorlar. Biz de Almanya için çalışmaya devam edeceğiz, çünkü hayatımız burada.