İzmir’de birebir hastanede vazife yapan kardeşlerin iş birliği

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Erbak Yılmaz  ve İsimli Tıp Anabilim Kolu'nda asistan doktor olarak görev yapan Dr. Esra Erbak Eser, dikkatleri üzerine çekiyor.

Ortak çalışmalar yapan kardeşler, hastanede herkes tarafından da çok seviliyor. 

Çocukluk yıllarında doktor olmaya karar veren Huriye Erbak Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra akademik mesleğine İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde başladı.

BİRÇOK ALANDA BERABERLER

Ablasının mezuniyet merasimine katıldığı devirde lise öğrencisi olan Esra Erbak Eser de bu merasimde doktor olmaya karar verdi. Ablasından kopmamak için tıpkı üniversiteyi tercih eden Eser, tıp eğitimini tamamladıktan sonra birebir hastanede vazife aldı.

Yılmaz ve Eser, bilhassa toksikoloji tahlilleri, uyuşturucu husus tespiti ve isimli biyokimya çalışmaları başta olmak üzere birçok alanda birlikte çalışıyor.

"TANIMAYANLAR KARIŞTIRIYOR"

Doç. Dr. Huriye Erbak Yılmaz, kız kardeşiyle tıpkı hastanede çalışmanın keyifli bir his olduğunu söyledi.

Akademik ve toplumsal açıdan birbirlerine takviyede bulunduklarını belirten Yılmaz, bilimsel açıdan da birbirlerine yardımcı olduklarını anlattı.

Kardeşine benzerliği nedeniyle hastanede vakit zaman karıştırıldıklarını söz eden Yılmaz, "Bilmeyenler, 'Hocam siz az evvel buradan geçmiştiniz' üzere yansılar verebiliyor. Hiç tanımadığım bireyler bana selam verebiliyor, kardeşimi tanımış oluyorlar. Kıymetli makaleler yazıyoruz. Rutin olarak zati isimli tıp ve biyokimya iş birliği devamlı oluyor. Rutin çalışmalarda hastalarla ilgili toksikolojik sonuçlar, uyuşturucu husus tahlilleri, toksikoloji tahlillerinde birlikte çalışıyoruz." dedi.

Yılmaz, kardeşiyle birlikte çalışmaya devam etmek istediklerini lisana getirerek, şöyle konuştu:

Kardeşimin hayallerini oluşturmasında rol model olduğumu düşünüyorum. Birebir hastanede olmamız, birbirimizden ayrılmak istemememiz, tıpkı hastanede benim asistanlık dönemimde onun öğrenci oluşu, benim akademisyen ve uzman olduğum devirde onun asistan olması sanırım bunun birer göstergesi. Umarım yıllar boyunca birebir hastanede çalışırız.

Birbirimize hem toplumsal hem de akademik açıdan dayanak oluyoruz. Babam bir kızının doktor olmasını istiyordu. İkinci kızının da doktor oluşu ona çifte memnunluk yaşatmıştır diye düşünüyorum.

"ARKAMDA GÖLGESİNİ HİSSEDİYORUM"

Asistan doktor Esra Erbak Eser de ablasıyla tıpkı hastanede çalışmanın kendisi için tanımı olmayan bir his olduğunu söz etti.

Hastanede ablasını bir "öğretmen" üzere gördüğünü anlatan Eser, "Ablamın benden klinik deneyimi de temel deneyimi de çok daha fazla. Bu yüzden sorularımın yanıtını birinci başta ablamdan karşılıyorum. Şöyle söyleyebilirim, her vakit gerimde gölgesini hissettiğim biri ve sahiden ablam benim için hem akademik hem mesleksel hem de hem kişilik manasında rol model oldu." sözlerini kullandı.