Hava kirliliği kaynaklı ölümlerin yaşandığı şehirler
Günümüzde en sık görülen kanser türlerinin başında akciğer kanseri geliyor.
Sanayileşme, kentleşme ve insan faaliyetleri nedeniyle meydana gelen dış mekan hava kirliliğinin ise akciğer kanseri riskini yüzde 10 artırdığı kaydedildi.
Tütün ve tütün ürünleri kullanımının yanı sıra hava kirliliği de hastalığın nedenleri arasında gösteriliyor.
Türkiye'de de 2022 yılında 68 bin 440 kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti.
Türkiye'den riskli iller sırasıyla İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Manisa, Balıkesir, Aydın, Konya, Mersin ve Adana oldu.
KARA RAPORDA TÜRKİYE VAR
Hava kalitesi ile ilgili olarak Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) tarafından her yıl yayınlanan Kara Rapor'a göre; Türkiye'de 2022 yılında 68 bin 440 kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybederken hava kirliliğiyle ilişkili ilk 5 ölüm nedeni kalp-damar hastalıkları, kronik solunum hastalıkları, kanserler, diyabet ve kronik böbrek hastalıkları ile solunum enfeksiyonları olarak sıralandı.
HAVA KİRLİLİĞİNDEN EN ÇOK ÖLÜM YAŞANAN ŞEHİRLER
Hava kirliliği kaynaklı en çok ölüm İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara'da kayıtlara geçerken bu illeri Manisa, Balıkesir, Aydın, Konya, Mersin ve Adana takip etti.
ÖLÜM NEDENİ HAVA KİRLİLİĞİ OLAN ŞEHİRLER
Ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin en üst sırada yer aldığı il yüzde 41,11 ile Hakkari olurken, bu oran Batman'da yüzde 34,2, Şırnak'ta yüzde 30,24, Muş'ta yüzde 30,23, Malatya'da yüzde 29,41, Iğdır'da yüzde 24,43, Şanlıurfa'da yüzde 24,32, Ağrı'da yüzde 23,86, Osmaniye'de yüzde 23,44, Gaziantep'te ise yüzde 23,06 oldu.
EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ FOSİL YAKIT KULLANIMI
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından desteklenen Küresel Hastalık Yükü çalışmasına göre hava kirliliğinin dünya genelinde ölüme neden olan riskler arasında 2'inci sırada bulunduğunu belirten Gümüşel, "Aynı çalışmaya göre 2021'de Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) sonucu ölümlerin yüzde 47,91’i, iskemik kalp hastalığı sonucu ölümlerin yüzde 27,73’ü, inme sonucu ölümlerin yüzde 27,44’ü, akciğer kanseri sonucu ölümlerin yüzde 18,56’sı, diyabet sonucu ölümlerin ise yüzde 17,01’i hava kirliliğine bağlı gerçekleşti." dedi.
ÖNLEM ALINABİLİR
Hava kirliliğini halk sağlığı açısından yüksek risk doğuran ancak önemli ölçüde önlenebilir bir sorun olarak nitelendiren Gümüşel, bunun için atılabilecek öncelikli adımların enerjide kömür başta olmak üzere fosil yakıt kullanımını bırakmak, enerji ve sanayi tesislerini sıkı denetlemek, ulaşımda toplu taşıma sistemlerini tercih etmek ve kent planlamasını buna uygun şekilde yapmak olduğunu ifade etti.
"KADINLAR DIŞ ORTAM KİRLİLİĞİNDEN DAHA FAZLA ETKİLENİYOR"
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Pınar Akın Kabalak, ulaşım araçları, fabrikalar, orman yangınları, volkanik hareketlilik, rafineriler, temizlik malzemeleri ve inşaat malzemeleri kaynaklı, kanserojen etkiye sahip birçok gazın havaya karışarak kirliliğe neden olduğunu aktardı.
AKCİĞER KANSERİ, KANSERE BAĞLI ÖLÜMLERDE İLK SIRADA
Akciğer kanserinin tüm dünyada kansere bağlı ölümlerin başlıca nedeni olduğunu aktaran Kabalak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yapılan araştırmalara göre dış mekan hava kirliliği tek başına akciğer kanseri riskini yüzde 10 artırıyor. Hava yollarımızı döşeyen dokuların her nefeste toksik maddelere maruz kalmaları, normal büyüme özelliklerini kaybedip kontrolsüz bir çoğalma sürecine girmelerini tetikliyor. Özellikle sanayisi gelişmiş toplumlarda bu risk daha fazla. İç mekan hava kirliliğinde ise tehlike daha fazla olabilir. Şöyle ki bina inşaatı süresinde kullanılan malzemelerde asbest varlığı veya kötü yapı malzemeleri nedeniyle ortaya çıkan radon gazı, sigaradan sonra en yüksek riske sahip. Yine düşük gelirli toplumlarda kapalı alanda ısınmak ya da pişirmek için kullanılan fosil yakıtlar solunum yolu dokularını hasarlandırarak kansere yol açabilir.
Orta gelirli ülkelerde iç ortam, yüksek gelirli ülkelerde ise sanayileşmenin de etkisiyle dış ortam hava kirliliğinin akciğer kanseri gelişiminde riskli bulunduğunu bildiren Kabalak, araştırmalara göre kadınların dış ortam kirliliğinden daha fazla etkilendiğini işaret etti.
Solunum yollarına bağlı kanserlerin tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığı bilgisini veren Kabalak, çevresel kirlilik ve kanser arasındaki ilişki üzerinde en fazla araştırmanın akciğer kanseri üzerine olduğuna ve özellikle çapı 2,5 mikrometre ve altındaki partikül madde ve nitrojen dioksite uzun süreli temasın akciğer kanseri riskini yüzde 8 artırdığına dikkati çekti.
RİSKİ AZALTMAK İÇİN YAPILACAKLAR
Kabalak, hava kirliliğine bağlı hastalıklarda riski azaltmak için şu tavsiyelerde bulundu:
Bireysel olarak sigara ve diğer tütün ürünlerinden uzak durulmalı, özellikle küçük yerleşim birimlerinde binaları sıvamada asbest içeren ürünler kullanılmamalı, orman yangınlarına yol açabilecek piknik faaliyetlerinden uzak durulmalı ya da bu faaliyetler önceden izin verilen alanlarda yapılmalı. Riskli meslek grupları için iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulması, koruyucu ekipmanların temini ve kullanımının sağlanması ve yeteri sıklıkta denetimlerin yapılması önemli. Toprak, su ve hava kirliliğine yol açan işletmeler için idari işlemlerin yapılması, gerekli önlemleri almalarının sağlanması ve küresel iklim krizi ile mücadelede uluslararası toplumla işbirliği içinde bulunulması gerekiyor.
AKCİĞER KANSERİNDEN KORUNMANIN YOLLARI
Akciğer kanseri, genellikle sigara içme, pasif içicilik, hava kirliliği ve genetik faktörlerle ilişkilidir.
Ancak, bazı sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve önlemlerle akciğer kanserinden korunmak mümkün olabilir. İşte akciğer kanserinden korunmak için bazı önemli yollar:
Sigara İçmemek
Sigara içmek akciğer kanserinin en büyük risk faktörüdür. Sigara dumanında 70'ten fazla kanserojen madde bulunmaktadır. Sigara içenlerin akciğer kanseri olma olasılığı, içmeyenlere göre çok daha yüksektir.
Pasif içicilikten kaçının: Sigara içen kişilerle aynı ortamda bulunmak da sağlığı olumsuz etkileyebilir.
Hava Kirliliğine Dikkat Edin
Dış ortam hava kirliliği:
İç mekan hava kalitesi: Sigara dumanının yanı sıra, eski binalarda bulunan asbest, radon gazı ve bazı kimyasal maddeler de akciğer kanseri riskini artırabilir. Evde hava temizleyiciler kullanmak, iyi havalandırma sağlamak bu riski azaltabilir.
Radon Gazından Korunma
Radon, doğal olarak toprakta ve kayalarda bulunan radyoaktif bir gazdır ve kapalı alanlarda birikerek akciğer kanserine yol açabilir. Evde radon testi yaparak, radon seviyelerinin yüksek olduğu yerlerde önlemler alabilirsiniz.
Sağlıklı Beslenme
Antioksidanlardan zengin bir diyet: Meyve, sebze, tam tahıllar, baklagiller gibi besinler, hücrelerin zarar görmesini engellemeye yardımcı olabilir.
Kırmızı et ve işlenmiş etleri sınırlama: İşlenmiş etler ve yüksek miktarda kırmızı et tüketimi kanser riskini artırabilir. Bunun yerine, sağlıklı yağlar (zeytinyağı gibi) ve omega-3 yağ asitleri bakımından zengin besinlere yönelmek önemlidir.
Düzenli Egzersiz Yapmak
Düzenli fiziksel aktivite, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Egzersiz, vücudun serbest radikallerle savaşmasına yardımcı olabilir ve kanser riskini azaltabilir.
Düşük Asbest Maruziyeti
Asbest, akciğer kanseri ve özellikle mesothelioma (plevra kanseri) riskini artıran bir madde olarak bilinir. Eğer asbestli malzemelerle çalışıyorsanız, gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır.
Genetik Test ve Tarama
Ailede akciğer kanseri öyküsü varsa, genetik testler ve düzenli sağlık kontrolleri yaparak erken teşhis şansı artabilir.
Akciğer kanseri tarama: Sigara içmiş olan 50 yaş üzeri bireyler, düşük dozlu bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları ile erken evre akciğer kanserine karşı tarama yaptırabilir.
Alkol Tüketimini Sınırlamak
Aşırı alkol tüketimi, kanser riskini artırabilir. Akciğer kanseri riskinin artmasına doğrudan etkisi olmasa da alkol, sigara ile birlikte vücuda daha fazla zarar verebilir.
Stresten Kaçınmak ve Ruhsal Sağlık
Kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve genel sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Ruhsal sağlığı korumak, sağlıklı bir yaşam tarzının parçasıdır.
Yararlı Takviyeler ve İlaçlar
Bazı araştırmalar, belirli bitkisel takviyelerin (örneğin, C ve E vitamini) akciğer sağlığını destekleyebileceğini öne sürmüştür. Ancak bu tür takviyeleri kullanmadan önce bir doktora danışmak önemlidir.
Sağlıklı yaşam tarzı, erken teşhis ve bilinçli sağlık takipleri kanserin önlenmesinde en önemli adımlardır.